20 Mayıs 2010 Perşembe

Erdost’u Kucaklasak

Ali Ekber ATAŞ


Erdost’u Kucaklasak

i. erdost’a

I.
Erdost’u kucaklasak,
örseli mavi telaş.
Şuramdan bir göç kalkar
Türküler sarsılarak.

Bekledik,
Bekledik,
bekle de dik:

Öyle bir yerimize
dikildi ki, şahbaz;
yanan nara,
savrulan küle
kefenin lüzumu yok,
Kasımlar hiç bitmeyecek




II.
Düşün ki,
Yunus gibi:

Ballar balını buldum
Kovanım yağma olsun


rönesansçı coşkuyla
kucaklayıp dünyayı
insanı omuzladık
yer yerinden oynadı
göğün umurunda mı

yattığımız da oldu
şiirin bahanesine
hatta kaburgalarımızdan olduk
herdostun ölümünde




III.
herdostla kucaklaşsak
desek ki sevdadır bu
hüznüne yenik su
hüzne vefa bağır dolusu
daldırma gül korusu
alaz dilli türküler

sus ve ağla
ağla ve öl
de ki:

yarınan nar gibiyim
her mevsimim göçebe
içimdeki haneden




IV.
bir yürek
gülen bıyıklarının yanında duruyordu ki öyle
en esmer yarasından
eylülü boşaltıyor
dudağında uçurumlar

sabahımız askıda
sabrımız sınanıyor
canlar pahası

doğru ya senin kaburgalarında kırık
bizim ki kalbimizde

ömürcül bu ayrılık


20 ekim 2000/28 aralık 2009

Hiç yorum yok: