Ali Ekber ATAŞ
Erdost’u Kucaklasak
i. erdost’a
I.
Erdost’u kucaklasak,
örseli mavi telaş.
Şuramdan bir göç kalkar
Türküler sarsılarak.
Bekledik,
Bekledik,
bekle de dik:
Öyle bir yerimize
dikildi ki, şahbaz;
yanan nara,
savrulan küle
kefenin lüzumu yok,
Kasımlar hiç bitmeyecek
II.
Düşün ki,
Yunus gibi:
Ballar balını buldum
Kovanım yağma olsun
rönesansçı coşkuyla
kucaklayıp dünyayı
insanı omuzladık
yer yerinden oynadı
göğün umurunda mı
yattığımız da oldu
şiirin bahanesine
hatta kaburgalarımızdan olduk
herdostun ölümünde
III.
herdostla kucaklaşsak
desek ki sevdadır bu
hüznüne yenik su
hüzne vefa bağır dolusu
daldırma gül korusu
alaz dilli türküler
sus ve ağla
ağla ve öl
de ki:
yarınan nar gibiyim
her mevsimim göçebe
içimdeki haneden
IV.
bir yürek
gülen bıyıklarının yanında duruyordu ki öyle
en esmer yarasından
eylülü boşaltıyor
dudağında uçurumlar
sabahımız askıda
sabrımız sınanıyor
canlar pahası
doğru ya senin kaburgalarında kırık
bizim ki kalbimizde
ömürcül bu ayrılık
20 ekim 2000/28 aralık 2009
20 Mayıs 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder